- TERAZİ
- (Rıza. dan) Birbirini razı etme. Uyuşma
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
terazi — is., Far. terāzū 1) Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan Sanki her an bütün bir tarihi tartan hisli teraziler gibiydiler. A. Ş. Hisar 2) Elektronik tartma aracı 3) İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Terazi — is., öz., gök b., Far. terāzū Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaylı terazi — is. Yay düzeni ile yapılmış tartı aleti … Çağatay Osmanlı Sözlük
el terazi göz mizan — elle tartıp ağırlığı, gözle bakıp hacmi tahmin edebiliriz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeki — terazi … Beypazari ağzindan sözcükler
telezi — terazi … Beypazari ağzindan sözcükler
Erentüz — Terazi yıldızı; Müşteri yıldızı I, 76; III, 40bkz: Karaku ş, Karakuş yulduz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MİZAN — Terazi, ölçü, tartı. * Akıl, idrak, muhakeme. Mikyas. * Fık: Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adâlet ölçüsü olup, hakiki mâhiyeti ancak âhirette bilinecektir. * Mat: Yapılan hesabın doğruluğunu anlamak için yapılan diğer bir hesap … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
terezie — TEREZÍE, terezii, s.f. Instrument de cântărit format dintr o pârghie mobilă cu două braţe egale, la capetele cărora atârnă câte un taler (pentru obiecte şi greutăţi); p.restr. taler de balanţă. – Din tc. terazi. Trimis de LauraGellner, 13.09.2007 … Dicționar Român
mîzan — (A.) [ ناﺰﻴﻡ ] 1. terazi. 2. ölçü. 3. terazi burcu. 4. mahşer günü, kıyamet günü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü